16 Kasım 2014 Pazar

herkesin izlemesi gereken özel filmler..


1. TAARE ZAMEEN PAR = Yerdeki Yıldızlar= (2.45dk, disleksi konulu)
2. BLACK = (1.37dk sağır ve kör bir kızı yaşama bağlayan öğretmeni )
3. YAĞMUR ADAM= (140dk, otizmli bir dahi )
4. MİLYONER = ( 120dk,üstün yetenekli )
5. 21= ( 123 dk,zeki matematik tutkunu bir gencin kumar macerası )
6. FORREST GUMP= (142 dk,düşük IQ ya sahip Forrest Gump'ın yaşam öyküsü)
7. UMUDUNU KAYBETME = (1.57dk umutla gelen başarı )
8. KALBİNİ DİNLE= (1.40dk ,müzikal yeteneği olan küçük bir çocuk )
9. CENNETİN RENGİ= (90 dk, görme engelli Muhammedin öyküsü )
10. BENİM ADIM SAM= (2.12 dk, zeka yaşı 7 olan Sam’ ın yaşam öyküsü )
11. ÖFKE = (1.50 dk, dövüş sanatlarında yetenekli otizmli bir kız… )
12. 8.GÜN= (118 dk, )
13. MOZART VE BALİNA= (92 dk, Asperger sendromlu iki gencin yaşam öyküsü)
14. BEN X= (93 dk otistik olan BEN ve internet oyonu )
15. BAŞKA DÜNYANIN ÇOCUKLARI= (işitme engelli )
16. 21 GRAM= (120 dk, suç, drama, psikolojik )
17. MUSİC WİTHİN( ABD’Kİ engelli kişilerin, sosyal haklarnı alması için elde edilmş başarılarının öyküsü)
18. BENDEN BU KADAR= (138 dk,üç mutsuz insanın hayatlarını anlatır)
19. ŞİFRE MERKÜR = (9 yaşında otistik bir çocuk)
20. BENİM ADIM KAHN = (155dk, müslüman bir asparger sendromlu -otizmin bir türü)
21. TEMPLE GRANDİN= (otistik bir kadının öyküsü)
22. OCEAN HEAVEN-okyanus cenneti =(otizm)
23. LORENZONUN YAĞI = (129 dk, Lorenzonn tanılanamayan hastalığı ve ailesinin mücadelesi )
24. MARATON= (otizim; kore yapımı)
25. SOL AYAĞIM =(98 dk,SP li bir cocuğun öyküsü)
26. FİL ADAM = (125 dk, genetik şekil bozukluğu)
27. İÇİMDEKİ DENİZ=( 125 dk, felçli Romon un ötenazi hakkı)
28. SESİZLİĞİN ÖTESİ =(109 dk, Lara 8 yaşında ve ailesinde işitebilen ve konuşabilen tek kişidir.)
29. YAZI-TURA= ( 102 dk, ortapedik engelli iki gencin hikayesi.. ) (YERLİ )
30. TANRININ UNUTTUĞU ÇOCUk=(1.40 dk,2.dünya svşının yol açtığı insani felaketi… )
31. ÖNCE ZARAR VERME=( epilepsi hastası küçük cocuk…)
32. KELEBEK ÖZGÜRDÜR=( 110 dk,görme engelli bir gencin özgür yaşama isteği…)
33. GENÇ ÖLMEK=( 110 dk, kan kanserine yakalanmış….)
34. DOĞUM GÜNÜ 4 TEMMUZ=( 2.25 dk, savaş psikolojisi…)
35. 3 İDİOT=( 2.40 dk )
36. İLK GÖRÜŞTE AŞK= ( 125 dk,görme engelli )
37. SEN NE DİLERSEN =( 115 dk, kanser hastası Eleni ve zeka özürlü kızı marika, yerli)
38. BAŞKA DİLDE AŞK= (YERLİ, işitme engelli )
39. CENNET = (düşük zeka seviyesi ile inanılmaz bir hayal dünyası olan genç, YERLİ )
40. KELEBEK VE DALGIÇ=(beyin kanaması sonucu sol gözü hariç bütün bedensel yetisini kaybden..)
41. HER ÇOCUK ÖZELDİR=(disleksi konulu)

13 Kasım 2014 Perşembe

Okuma Bayramı :)

9 ay önce sınıf öğretmeni bu çocukla hiçbir şey yapamazsınız demişti dün gibi hatırlıyorummm...

şimdi tüm söylenenlere inat bir okuma pastası daha kesilir, bir özel çocuğun daha dünyası aydınlanır..Nice okuma bayramlarına...

En kutsal hediye !

Geçen hafta iyi bir ders yaptığı için Akın'a yemek ısmarlamıştım kurumda...
bugün derse geldi sana süprizim var dedi.. önce anlamadım çantasından çıkardığı yarım ekmek döneri ikiye böldü..
"Harçlıklarımlan aldım ha, hem de kendim, hem de sana" dedi...

5 Kasım 2014 Çarşamba

Seminer Öğretmeni Olmak İsteyen Öğrencimin İlk Seminer Taslağı :)


Koray, mental retarde bir öğrencim.. Seçmek istediği meslek seminer öğretmenliği.. Bir gün  seans sırasında konuşurken bana seminer vermek için bir konu bulmasını ve semineri için taslak oluşturmasını  istedim. Onu 1 yıldır tanımama rağmen bu kadar iyi bir taslak hazırlaması benim için dahi sürpriz oldu. Üstelik seminerin tekniği bile belli: soru-cevap!
Şimdi karar veremediğimiz tek konu seminerde hangi gömleğini giyeceği.. J


İşte ilk seminer taslağı:


KONU:
Çocuklar playstationı neden bırakmaz, oynamak ister ve oynamaya devam eder playstationı?

     Çocuklar Playstationı kaç saat oynamalı?
    1 saat oynamalı
  
Çocuklar playstationı çok oynarsa ne olur?
  Ellerin damarları şişer, gözleri ağrır.

Çocuklar anneleri oyununuz bitsin dediğinde çocuklar annelerinin sözünü dinlemezse anneleri kızar mı?
çocuklar oyunu bırakmazsa anneleri kızar ve çocukları ders yapmıyorsunuz diye oyunu kapatın der.

20 Eylül 2014 Cumartesi

Arı masalı :)

8 yaşındaki otizmli öğrencimin çizdiği resme bir de hikaye yazması...

haya gücünü, yeteneğini sevsinler çocuk :)

27 Ağustos 2014 Çarşamba

depresyon=kadın!

ben: eee S, bu alıştırmaları evde yanlış yapmışsın ama burda tekrar yapınca doğru yaptın... nerede sorun var sence?
öğrencim S: öğretmenim ben 2 haftadır sizi görmüyorum ya?
ben: eee?? bununla ne alakası var canım!
Öğrencim S: işte öğretmenim ben sizi görmeyince şu kadınların geçirdiği şeyden oluyor bende!
ben: ne o acaba?
Öğrencim S: depresyoooooooonn!!

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Mış gibi yapmak :)

Tuanna ile taklit becerilerimizin gelişmesi için yaptığımız çalışmalarımız.. Her zamankinden daha zevkli bir ders oldu onun için.. kurabiye yapan anneyi taklit etme, sosyal ortamda öğrenme ve yaptıklarımızı çevremizdekilere ikram etme... hepsinde beklediğimizden de iyiydi tuanna..hayal etmek, yapıyormuş, içiyormuş gibi yapmak...

aslında hepsi, hepimizin çocukluğunda oynadığı evcilik oyununun bir parçası...

ve oyunun sonunda tabii bulaşıkları yıkamayı ihmal etmedik!



12 Ağustos 2014 Salı

zararlı pekiştireçler!!

Aslında hiç kullanmamak her zaman için en doğrusu gibi gözükür.. hele ki söz konusu olan cipslerse.. Erdem kendi deyimiyle "abuk subuk şeyler" yemeye bayılıyor. bir ödül söz konusu ise bu mutlaka yemesini istemediğimiz bir yiyecek oluyor.. e haliyle pekiştiecimiz bu abuk subuk şeyler olduğunda üstün bir çaba gösteriyoruz yazılarımızda..

anne ile aldığımız ortak kararda mümkün olduğunca az ama etkili olduğun içinde gerekli gördüğümüzde bu pekiştireci kullanmak oldu..

seans esnasında yaptığı her dikkatsizlik ve hatada bir cips çöpe gidiyor, ders tamamlandığındaysa kalan cipslerden etrafta gördüğümüz herkese ikram ediyoruz... ve pakette alan bir iki cipsi yemek de erdem'in ödülü oluyor...

Böylece Erdem hem çok sevdiği bir pekiştireçten tamamen yoksun kalıp, otoritenin olmadığı an cipsi doyana kadar yemek yerine onun için çaba gösterip sınırlı derecede tüketiyor hem de seans boyu dikkatli olmak adına elinden geleni yapıyor.

Gruplama becerisi...

Efe olabildiğince dikkati dağınık bir çocuk.. seansımızın pek çoğu dikkatini çekmekle geçiyor..
fakat son seansta oldukça iyiydi. Dikkatini bu denli iyi topladığını görünce her zaman çalıştığımız hamurlardan gruplama yapabiliriz diye düşündüm...
Öğrencilerin algılarının açıldığını anladığınız an, yuksek fonksiyon gerektiren bir beceriyi bile yapabilme çabası görülmeye değer..
Daha alacak çok yolumuz olsa da başlangıç için iyi bir performans gösterdi efe..

 Tebrikler ona..

24 Temmuz 2014 Perşembe

Bağımsız ilk resmimiz!

öğrencim Efe ile yaklaşık 2 aydır sınırlı alan boyamaları geride bırakıp biraz da bağımsız çalışmalar yapalım istedik...

sonuç hiç de bizi üzmedi... Tebrikler onaa...

17 Temmuz 2014 Perşembe

sosyal yaşam becerileri -1

9 ay önce Akın bırakın elimden tutup bir yere gitsin.. derse girer etkinlik bitsin eve gideyim der, gitmediği her dakika ağlardı...

Şimdi gezip eğlenip fotoğraflar bile çekiyoruz birbirimizi..

ilk avm deneyimi bazen çok eğlenceli olabilirmiş... kendi çocukluğumuza gittik.. ilk kez anne babamın elinden tutup ykm ye gittiğimizi hatırladım bir an.. yürüyen merdivene uyum sağlayamayıp takılmaları, kendi hallerine gülmeleri, öğretmenlerini kıyaslayıp hava atmaları... seanslar hayatın içine sokulduğunda ne kadar eğlenceli ve öğretici yaşadık bu gün...

dondurmaları yere düşünce özür dilemeleri, kızacağımızı zannedip mahcup mahcup açıklamaya çalışmaları...

ah çocuk! her daim ne güzelsin...


7 Temmuz 2014 Pazartesi

OTİZMLİ ÇOCUKLARIMIZ İÇİN AĞIR METAL VE TOKSİNLERDEN ARINMIŞ DİYET UYGULANMALI


1. Tüm deniz ürünleri
2. İşlenmiş hazır gıdalar, hazır meyve suları ve konserve gıdalar
3. Hidrojenije yağlar
4. Raf ömrü olan ve katkı maddesi içeren besinler diyetlerinde yer almamalıdır.
5. Plastik, streç, alüminyum folyo ve mikrodalga fırın kullanılmamalıdır. Cam mutfak araç-gereçleri kullanılmalıdır.
6. Organik gıdalar, köy yumurtası, doğal yemlerle beslenen, hormonsuz hayvan etleri kullanılmalıdır.
7. Sebze, meyveleri çok iyi yıkanmalı ve küflü baharatlar, küflü besinlere çok dikkat edilmelidir. Açıkta satılan gıdalarda ve kuruyemişlerden uzak durulmalıdır.
8. Civalı termometre gibi civalı aletler kullanılmalıdır.
5. UYARICI MADDELER YASAK
Kafein, tatlandırıcılar, gıda boyaları, renkli şekerlemeler, nitrit, sülfitler, koruyucu maddelerin tüketimi sakıncalıdır.
6. RAFİNE EDİLMİŞ KARBONHİDRATLAR KULLANILMAMALI
Un ve şekerden fakir diyet uygulanmalı. Hazır meyve suları, şeker ve şekerli gıdalar tüketimi sınırlandırılmalıdır. Otistiklerde mantar enfeksiyonları çok sık görülür. Şekerli ortamda mantarların üreme hızı 200 kat artar.
7. ANTİOKSİDANLARDAN ZENGİN DİYET UYGULANMALIDIR
Antioksidanlar immün sistemi güçlendiren ve vücudu serbest radikallere karşı savunan askerlerdir. Otistiklerde çökmüş bağışıklık sistemini güçlendirmek için antioksidan besinlere her gün bolca yer verilmelidir. A vitamini, C vitamini, E vitamini, Selenyum, Çinko ve Omega 3’ler antioksidan özellikleri ile öne çıkan besin gruplarıdır. Otistiklerin her gün düzenli olarak koyu yeşil yapraklı sebze, meyve (kırmızı elma, kırmızı üzüm ve çilek fenol içerdiği için yasak), ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, karaciğer, keçi sütü ve ürünleri, yumurta, et, kuru baklagil tüketmeleri tavsiye edilmektedir.

28 Haziran 2014 Cumartesi

Öğrencimin Cevabı

öğrencim: hocam bu 5 leri neden s gibi yapıyorsunuz? 5 öyle olmaz ki!
ben: dikkat etmemiştim. ama zaten sen onun 5 olduğunu anlayacak kadar zeki bir çocuksun.
öğrencimin beni mat eden cevabı: siz de düzgün 5 yazabilecek kadar zekisiniz aslında !

ben: error!
 

Puzzle tamamlama ve hikaye yazma

Öğrenci ya da çocuklarınıza puzzle çalışması yaptırırken hikaye çalışmasını da ekleyerek zevkli bir ders yapabilirsiniz.. Hikaye yazdırmak oldukça zordur ve genellikle cocuklarınız bunu yapmayı reddedecektir. Oysa bunu puzzlelar ile desteklerseniz motivasyonları yüksek bir şekilde yazdırabilirsiniz...
İşte yazdığımız minik domuzların hikayesi:

7 Haziran 2014 Cumartesi

Mizah Yeteneği



Mental yetersizliği olan öğrencimin seans sırasında sorulara verdiği cevap, ilahi çocuk!

Otizmli öğrencimin hazırladığı test

Otizmli öğrencim Kitaplardaki tek düze testlerden o kadar sıkılmış ki kendi çalışmasıno kendisi hazırlamış!

Onun dünyası bambaşka!!

2 Haziran 2014 Pazartesi

Otizmi Özetleyen Fotoğraflar

ekolali(ses tekrarı)-
nesneleri belli bir düzende dizme takıntısı-


okuma-yazma çalışmalarının çeşitliliğini arttırmalısınız!

Okuma yazma çalışmaları uzun solukludur. Özellikle özel çocuklarla çalışırken her zaman aynı çalışma stili hem sıkıcı hem de yorucu olacaktır. Çocuğunuz ya da öğrencinizle çalışırken düz metinleri ya da cümleleri okumaya çalışmak onlar için oldukça sinir bozucu olabilir. Bu nedenle sürekli yeni yollar arayabilirsiniz. Bu bu amaçla bu küçük etkinlik işinize yarayabilir
Öncelikle çocuğunuzun seviyesine göre 2-3 veya daha fazla kelimeden meydana gelen  cümleler oluşturun. Daha sonra bunları kelime kelime kesip masaya karışık biçimde dağıtın. Sonra istediğiniz bir cümleyi söyleyin ve önündeki kağıtların arasından o cümle için gerekli kelimeleri toplamasını ve anlamlı şekilde sıralamasını isteyin.
Sonrasında bu cümleyi defterine yazmasını isteyebilirsiniz.

Dil Konuşma Çalışmalarında Kardeş Etkileşimi-2

kelime dağarcığımız gelişiyor..

Nokta takip, birleştirme çalışması..

Artık bağımsız tamamlayabiliyoruz, kutlu olsun :)

Dil Konuşma Çalışmalarında Kardeş Etkileşimi-1

Efe 3,5 yaşında otizmli...  2 aydır birlikte çalışıyoruz... Şuan kelime sayımız 30 civarında ve gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Efe'nin ikiz kardeşi gülceyide kattığımız ve aralarındaki etkileşimden faydalandığımız yapılan dil konuşma çalışmalarımız.
video için tıklayın!

Sınırlı Alan Boyama

Sınırlı alan boyamaları da okuma yazma etkinliğine hazırlık amacını içinde barıldıtmaktadır. 
Çocuklarınıza sınırlı alan boyama yaptırırken, alanı satır boşluğu boyutuna indirecek kadar küçültün. Bu çalışma sayesinde çocuklar yazı yazarken defter kullanımında zorluk çekmeyecek, yazılarını iki satır arasına rahatlıkla yerleştirebileceklerdir.

1 Haziran 2014 Pazar

Mevsimler!!

Mevsimleri çalışıyoruz derste: 
Ben: say bakalım mevsimleri. 
Öğr: yaz, sonbahar, kar, ilkbahar!
Ben: yanlışlık var sanki biraz ha?
Öğr: nesi yanlış kar yağıyor kış olunca. 
Ben: biliyorsun demek, kış de o zaman? 
Öğr: ne gerek var ki? Kış olunca kar zaten var hem ne güzel söyleniyo bak, yaz, sonbahar, kar, ilkbahar.

Canım benim, her gün öğretmenler günü bana!

CANIM ÖĞRETMENİM,
ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN. BEN SİZİ TANIMIYORDUM AMA ODANIN ENERJİSİ BİZİ HMEN KAYNAŞTIRDI. ÖĞRETMENİM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU VE SAĞLIKLA GEÇSİN.
DİLERİM Kİ SİZ HİÇ ÜZÜLMEYİN.

GÜLER YÜZLÜ ÖĞRETMENİM,
KALEMİ SİZ TUTTURDUNUZ, TOPLAMA, ÇIKARMA, PROBLEM,
SİZ BANA ÖĞRETTİNİZ. HALA DA SİZ ÖĞRETİYORSUNUZ. BEN BİLİYORUM Kİ ARKAMDA SİZİN GİBİ İYİ KALPLİ ÖĞRETMENİM VAR,
BENİM SIRTIM YERE GELMEZ...


BU ŞİİR MEDİNE YILDIZ'A...

Acaba kim normal?

bazen odamda klasik müzik açıyorum, hem dinlendirdiğinden hem çocukları da sakinleştirsin diye...
yine odada müzik vardır. Seanstan önce veli gelir odama, geldiklerini haber vermek için:

+ay öğretmen hanım gıy gıy bu müzik eğlencesiz yani, der...

Birşey diyecek haliniz yok tabi, gülümsersiniz. 5 dk sonra aynı velinin öğrencisi ders için odaya girer:

- Aaa öğretmenim bizim okulda müzik öğretmeni de çalıyor bize piyano. bu da oyle dimi? çok seviyorum bunu ben, ruhumu aşıyo. (burada bende şaşırırım)

hep diyorum ya, şimdi kim normal?
 

Otizimli bireyin ölümü öğrenme süreci:

Hiç Kimse Hiçbir Yerde isimli kitaptan alıntıdır!

"Bir gün yine oraya gittim. Beni farketmedi. Yüzü mosmordu ve kabarmıştı. Yan tarafına doğru yatmıştı. Bir daha hiç uyanmadı. Yirmi bir yaşına gelip de insanların kasten ölmediklerini kavrayana kadar, büyükbabamı hiç affetmedim. Anladığımda ise ağladım ve ağladım ve daha çok ağladım; anlamak tam on altı senemi almıştı." (Donna Wiliams)



Aslında herşey olduğu gibidir!

boynumdaki öğretmen kimliğimde kütüğümün balıkesir de olduğunu okuyan öğrencim:
+öğretmenim siz denizkızı mıydınız?
-hönk? nasıl?
+balıklıyerliymişsiniz. orada çok balık vardır, sizde kızsınız. ondan dedim...

sonrası minimal coğrafya dersi... 

3-5 yaş aralığında çocuğu olan ebevynler/öğretmenler için:



Freud'a göre bu yaş aralığı fallik döneme denk gelir ve çocuklar karşı cinsteki ebevyne ilgi duyabilir. Erkek çocuklarda oedipus karmaşasının yaşandığı bu dönemde; erkek bebeğin sürekli annesine şımarması, babasının annesiyle ilgilenmesinden rahatsız olup ağlaması veya araya girmesi örnek olarak verilir. Kız çocuklarda elektra olarak adlandırılan karmaşada da ;kız çocuklarının babaya aşırı düşkün olmaları ve anneyi rakip olarak görmeleri olarak aynı durum oluşur.

anne ve babaların bu yaş aralığındaki çocuklarla iletişimde özellikle davranışlarını kontrol etmeleri gerekmektedir. aşırıya kaçan sevgi gösterisinde bulunma, ebevyn çocuk ilişkisini aşan tutumlar krizi olumsuz etkilemektedir.

bu saplantı belirlenen yaş döneminden ileri dönemde anne ya da baba ile özdeşleşme yoluna giderek genel olarak atlatılır.. 

Bizim Gözümüzden PAYLAŞMAK!


2,5 ayda okuduk!

Emir Han ile seanslara başladığımızda kendisi sadece seslerin bir kısmını tanıyordu. 2,5 ay içerisinde okuma yazma becerisini kazandık Üstelik Emir Han bunu haftada 8 seans ile tamamladı.

Okuma Yazma Öğretiminde Kardeş Etkileşimi

Kardeş etkileşiminden yararlanma... Okuma yazma etkinliğinde, kardeş okuma yazma bilmiyor olsa bile etkinlik yapılabilir. Çocuğunuzun ya da öğrencinizin kardeşi varsa mutlaka aralarındaki etkileşimden faydalanın.
Bazen bizlerin çabalayarak uzun zaman diliminde öğretebildiğimiz bir davranış; özellikle yakın yaştaki kardeş tarafından çok daha hızlı bir şekilde öğretilebilir.

Alltaki seansımızda; masaya nesne kartları dizilir. Öğretmen tarafından söylenen nesne küçük kardeş tarafından bulunur ve down sendromlu ablasına gösterilir. Sonrasında abla nesnenin adını defterine yazar.
Böylece hem eğlenceli hem de etkileşimi yüksek bir çalışma yapılmış olur.

Hikaye Seti

Basitten karmaşığa ilkesine göre oluşturulan bu hikaye anlatımları başta özel gereksinimli çocukların eğitiminde, okul öncesi eğitimde ve ilkokul 1. Sınıf öğrencilerinin okuma-yazmaya hazırlık çalışmalarında kullanılması için, bu alanda çalışan Özel eğitim öğretmenleri Medine Yıldız ve M. Vefa Bilici tarafından özenle hazırlanmıştır. 5 adet hikaye anlatımından oluşan sette, her hikaye kolaydan zora 5 ayrı basamakta hazırlanmıştır.
Öğretmenler bu çalışmalarında öğretim ilkelerinin temeli olan kolaydan zora ilkesini temele almışlardır. Çalışma aynı zamanda basamaklı öğretim modeli ile de birebir örtüşmektedir. Öğretmenlerin rahatlıkla kullanabileceği gibi, ebeveynler içinde son derece kullanışlı bir materyaldir.
Materyalin kazanım sağladığı alanlar:
Görsel hafıza
İşitsel hafıza
Dil konuşma etkinlikleri
Sıralı olay anlatımı
Olay örgüsü
Anlama çalışmaları
Anlatımı geliştirme
Okuma yazma çalışmalarına hazırlık çalışmalarında son derece verimli olarak kullanılabilir.

Engel denen şey normal(!) insanların sınırlığıdır!

13 yaşındaki Emmanuel 3 dil biliyor ve konser verecek kadar iyi keman çalıyor. Bizden üstünlüğü sadece +1i değil....

Özel Eğitimde Okul Görüşmeleri

Okul görüşmesi yapmak diye birşey var özel eğitimde... Aylardır ayda 8 seans çalışıp, ilerlediğiniz öğrencinin ;okul durumunu görüşmek için öğle arasında gidersiniz okuluna.. Vaktiniz varsa konuşmak istiyorum hocam dersiniz, 1 saat öğle arası olduğunu bildiğiniz halde. Hadi konuşalım bi 5 dk vaktim var der. Tüm yaptıklarınızı anlatmaya çalışırsınız o sürede. Tek beklentiniz destektir, iş birliğidir. Öğretmen ben bu kadar bile ilerleyeceğini sanmazdım, çok memnunum öğrenciden der. Sanki mevzu bahis onun da öğrencisi değildir de, sadece sizin sorumluluğunuzdadır. İlgiyi biraz arttırmayı, en azından beceri derslerinde aktif katılım sağlanmasını istediğinizi söylersiniz haddiniz olmayarak, sadece ayda 8 seans alıyorum, sizse 120 saat dersiniz.. Alınan cevap: "valla benim bu öğrenciye ayırdığım zaman toplasan 15 dkdır. Zaten ayırıyorum diyen yalan söyler. 26 öğrencim var benim" dir. Şaşar kalırsınız... İstanbul şartlarında 26 öğrenci!!!! Keşke öğretmenlerimizin pek çoğu asıl öğretmenlik becerilerinin ne olduğunu unutmasa! Bireysel farklılıkların olmadığı, tüm öğrencilerin fabrika imalatı gibi aynı olduklarını sanmasalar!!

Ayrıca tezattır ki; sınıfta daha iyi olan bir öğrenciye üst sınıf derslerinin çalışmalarını yaptıracak zamanı da var bu öğretmenin, enerjisi de!!! Aynı öğretmen yani!!

31 Mayıs 2014 Cumartesi

Özel eğitimde Kullanılmak Üzere Oluşturulmuş Hikaye Setimiz

hikaye seti tanıtımı

Hiç bu gözle bakmadınız eminim!

Size çıkarma işlemi ile doğum kavramlarının benzediğini söylesem bana gülersiniz değil mi?

Buyrun;

Özgül öğrenme güçlüğü olan öğrencimle verilmeyenli çıkarma işlemi çalışıyoruz. Eksilen,çıkan, fark ı anlatırım. Üstüne öğrencinin yorumu beni bile şaşırtır!
- öğretmenim şimdi bu eksilen anne, çıkan doğum, farkta bebek dimi? 


Özgül öğrenme güçlüğü bir zeka geriliği değildir. alışılmışın dışında, farklı  öğrenme tarzı olan çocuklarda okul çağında fark edilir

İlk "anne" kelimemiz geldi

İlk anne!
Unutulmaz!
Her anne için unutulmazdır ama özel çocuğunuz varsa uzun bekleyisten ve zorlu çalışmalardan sonra geldiyse Hiiç unutulmaz!
Anne ayrı sevinir,
Biz öğretmenler apayrı!

Otizmi fark et! fark ettir!


2030 yılında doğacak her 4 bebekten 1'i otizmli olacak

Türkiye'de otizm oranının arttığını belirten Besim Toker, '2030 yılında doğacak her 4 çocuktan birinin otizmli olacağını' söyledi

Türkiye Engelliler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Besim Toker, "Dünyada 5 yıl önce 130 doğumda 1 görülen otizm, 2012 yılında 88’de 1’e düşmüş durumda. 2030 yılında her dört doğumdan birinde bebeğin Otistik olarak dünyaya gelmesi bekleniyor. " dedi.

maskeli balo

bazen hayat, hiç ihtiyacı olmadığı halde minicik kalbin maskelerin ardına saklanması gibi. farklılığımıza rağmen, eğlenmek en çok bizim hakkımız.

Özgür Zeka

Babası İspanya’nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede mahkumdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi.

Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı. Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabuletmemişler ve oracıkta yırtmışlardı…

Çok üzülmüştü küçük kız. Babasına söyledi bunu, o da “üzülme kızım, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?” dedi.

Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti.
Babası keyifle resme baktı ve sordu: “Hmmm! Ne güzel bir ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı?”

Küçük kız babasına eğilerek, sessizce şöyle dedi :
“Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri.

Ekran başında tükenen yaratıcılığımız

    Yapılan araştırma 2006 yılına ait, anaokuluna giden öğrencilerin çizimleri!    Çocuklarınızın tv başında geçirdikleri süreyi kontrol altına alın! Tamamen yasaklamak sonrasında bu davranışın artmasına ve patlamaya sebep olacağı için, tv izleme süresini kademeli olarak azaltın sonunda kısıtlı ve sabit bir süre belirleyin!